5 Ekim 2007 Cuma

Polonyalı Mendil

Kelime esprisi gibi geliyor değil mi? Oysa bundan yıllar önce başlamıştı, Varşova'nın rutubetli, köhne arka sokaklarında yaşam mücadelesi veren mendilin öyküsü. Atıldı, yırtıldı, sümkürüldü, hönkürüldü ama yılmadı. En sonunda bir klozette sifon altında kalmaktan son anda kurtuldu ve üstünü başımı temizlemek için dolaptan aldığı bir şişe kolonyayı boca etti üzerine. Aman Tanrım ne güzel olmuştu öyle! Kendini o kadar beğenmişti ki, bu koku, bu serinlik, harika birşey olup çıkmıştı mendil. Beyninde icat ampulleri yanıp söndü ve hemen planını uygulamaya koyuldu. Varını yoğunu kolonyaya yatırdı ve adını "Kolonyalı Mendil" olarak değiştirip İstanbul/Türkiye'ye yerleşti...
Evet sevgili okurlar, işte zamanımızın bütün büfelerinde, marketlerinde, eczanelerinde satılan, bilfiil kebap sonrası koku gidermesinden bebek altı temizlemeye, ter silmekten ekşın sonrası temizliğine kadar hayatımızın bütün alanlarına kadar giren kolonyalı mendil işte aslında bu şerefsiz "Polonyalı Mendil"dir.

3 yorum:

Ayna-i Marzî dedi ki...

Ben de diyorum nereden tanıdık geliyor bu mendiller. Vay demek polonyalı mendilmiş bunun aslı, değiştirerek kandırmış beni. Bir gerçeği daha öğrenmeme vesile olduğun için can-u gönülden teşekkürlerimi nazarınızda borç bilirim, üstadım :D

OttO dedi ki...

Estağfirullah kardeşim. Blog mlog olayında seni üstad kabul ederim. Ama bu gerçekler açıklanmalı kamuoyuna diye neferliğe varım her zaman!

Ayna-i Marzî dedi ki...

Ahahah,
sen de olmasan, gerçekleri bize kim açıklayacak?

Bu arada üstadlığı haketmem lazım, ama hakedecek kadar olamadım maalesef :)